Hamilelik, bir kadının hayatındaki en önemli ve özel dönemlerden biridir. Ancak, bu süreçle ilgili olarak birçok yanlış bilgi ve yanlış anlayışlar mevcuttur. Bu yanlış anlayışlar, hem anne adaylarının hem de çevrelerindekilerin, doğru kararlar almasını zorlaştırabilir ve hatta sağlık açısından riskli olabilir. Bu nedenle, bu makalede hamilelikle ilgili doğru bilinen yanlışları ve yanlış bilinen doğruları ele alacağız. Böylece, anne adayları ve çevreleri, hamilelik döneminde daha sağlıklı ve güvenli kararlar alarak, sağlıklı bir hamilelik geçirmeye yardımcı olabilirler.
Hamilelikte Doğru Bilinen Yanlışlar
Hamilelik 9 Ay Sürer
Gebelik süresi hakkında en yaygın yanlış anlayışlardan biri, hamileliğin tam olarak 9 ay sürdüğüdür. Ancak, gebelik süresi son adet tarihine göre hesaplanır. Adet döneminin son gününe göre 40 hafta sonrasına denk gelen bir tarih belirlenir ve bu tahmin doğum tarihini verir. Bu hesaplamalar doğru yapıldığında, doğum tarihi tahmini %70 civarında doğru olur. Ancak, erken doğum yapma ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır. Bazı anne adayları, çeşitli nedenlerle gebeliğin 37. haftasından önce doğum yapabilirler. Bu nedenle, hamilelik süresinin kesin bir zaman aralığı olmadığı ve doğum tarihinin tahmini olduğu unutulmamalıdır. Gebelik süresi, son adet tarihine göre hesaplandığından, hamilelik başladığında kadın henüz hamile olduğunu bilmez. Bu nedenle, hamilelik testi yapmak ve hamilelik hakkında doğru bilgi edinmek çok önemlidir. Ayrıca, hamilelik süresince düzenli kontrollerin yapılması ve doktorun verdiği tavsiyelere uyulması da bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi için çok önemlidir.
Anne Adayı 2 Kişilik Yemelidir
Hamilelik sürecinde, anne adayının yeterli ve dengeli beslenmesi bebeğin sağlıklı gelişimi için son derece önemlidir. Ancak, yaygın bir yanlış anlayış, anne adayının hamilelik sürecinde iki kişilik yemek yemesi gerektiğidir. Uzmanlar, bu yaklaşımın yanlış olduğunu ve sağlıksız bir beslenme davranışı olduğunu belirtiyor. Aslında, hamilelik sürecinde fazladan kaloriye ihtiyaç var ancak bu ihtiyaç, normal bir yetişkinin günlük kalori alımına ek olarak sadece 300-500 kalori ile sınırlıdır. Bu nedenle, abartılı ve dengesiz bir yeme alışkanlığı yerine, dengeli bir beslenme düzeni uygulamak daha uygun olacaktır. Anne adaylarının, hamilelik süresince yaklaşık 9-16 kilo arasında kilo almaları önerilir. Ancak, bu miktar her kadın için farklı olabilir. Bu nedenle, gebelik öncesi kilo, yaş, boy, aktivite seviyesi ve diğer faktörler göz önünde bulundurularak, bir doktor tarafından belirlenmelidir. Ayrıca, hamilelik sürecinde gıda kalitesi de önemlidir. Yeterli miktarda protein, karbonhidrat, sağlıklı yağlar, vitaminler ve mineraller içeren sağlıklı bir diyet uygulanmalıdır. Fast food, hazır gıdalar, şekerli ve işlenmiş gıdalar gibi sağlıksız yiyeceklerden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Sonuç olarak, anne adaylarının hamilelik süresince sağlıklı beslenmeleri ve düzenli egzersiz yapmaları önemlidir. Ancak, yanlış anlayışlardan kaynaklanan hatalı beslenme davranışları yerine, doktorun tavsiyelerine uygun şekilde sağlıklı bir beslenme düzeni uygulamak en doğru yaklaşım olacaktır.
Bebeğin Saçı Çoksa Hamilelik Bulantılarla Geçer
Bebeğin saçları ile hamilelikte mide şikayetleri arasında herhangi bir bağlantı yoktur. Hamilelikte mide şikayetleri genellikle hormonal değişiklikler, yavaşlayan sindirim sistemi ve artan rahim büyüklüğü nedeniyle ortaya çıkar. Bu nedenle anne adaylarının, doğru beslenme, yeterli su tüketimi ve doktorları tarafından önerilen egzersizlerle hamilelik dönemini daha rahat geçirmesi mümkündür. Mide şikayetleri arttıkça, anne adaylarının doktorlarına danışarak uygun tedavi yöntemleri belirlemeleri önemlidir.
Hamileyken Uçakla Seyahat Edilmez
Gebelik döneminde belirli bir aya kadar seyahat etmek sakıncalı değildir. Ancak, seyahat etmeden önce mutlaka doktorunuzla görüşmeniz ve önerilerini dikkate almanız önemlidir. Uçakla seyahat ederken de çoğu havayolu şirketi hamile yolcuları kabul etmektedir, ancak havayolu şirketlerinin hamile yolcular için bazı kısıtlamaları da olabilir. Bu nedenle, önceden havayolu şirketleriyle iletişime geçmek ve gerekli bilgileri almak önemlidir. Ayrıca, seyahat edilen yerin güvenliği ve tıbbi olanaklarının yeterliliği de göz önünde bulundurulmalıdır. Kısa mesafeli yolculuklar tercih edilerek ve gerekli önlemler alınarak hamilelik döneminde seyahat etmek mümkündür.
Erken Doğan Bebek Yaşayamaz veya Sağlıksız Olur
Uzmanların yaptığı araştırmalar, erken doğan bebeklerin yaşama ihtimalinin düşük olmadığını, aksine giderek arttığını göstermektedir. Erken doğan bebekler, uygun bir bakım ve tedavi ile kısa sürede diğer bebeklerle aynı gelişim düzeyine ulaşabilirler ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilirler. Bu nedenle, erken doğum durumunda kötü düşüncelere kapılmak mantıksızdır ve bebeklerin hayatta kalma şansı günümüzde daha yüksektir. Uzmanlar, erken doğumun önlenmesi ve erken doğan bebeklerin gerektiği gibi bakımı için çalışmaktadırlar.
Hamileler Akciğer Filmi Çektiremez
Hamilelik döneminde akciğer filmi çekilemeyeceği yönündeki yaygın inanış, radyasyonun anne ve fetüs üzerinde olumsuz etkileri nedeniyle kaynaklanmaktadır. Ancak uzmanlar, akciğer filmi sırasında alınan radyasyon dozunun çok düşük olduğunu ve bu nedenle güvenli olduğunu belirtmektedirler. Dolayısıyla, hamilelerin akciğer filmini çektirmesi gerektiğinde, bu işlemi yaptırmaktan kaçınmalarına gerek yoktur. Ancak yine de, hamilelerin radyasyondan korunmak için alınabilecek ek önlemler hakkında doktorlarıyla konuşmaları önemlidir. Uzmanlar, hamilelerin tıbbi gereklilikler nedeniyle çekilmesi gereken diğer radyolojik görüntüleme yöntemleri konusunda da benzer tavsiyelerde bulunmaktadırlar. Hamile kadınların sağlık durumlarının göz önünde bulundurularak, radyasyon dozunun minimize edilmesi için uygun önlemlerin alınması gerekmektedir.
Hamile Kadın Aşerdiğinde, Aşerdiğini Tüketmezse Bebeğin Bir Yeri Eksik Olur
Hamile kadınların aşerme durumu, özellikle belirli gıdaları aşırı özlem duyma şeklinde tanımlanmaktadır. Ancak, bazı yaygın inanışların aksine, hamile kadınların aşermesi bebeğin bir uzvunun eksik olmasına neden olmaz. Aşerme, genellikle psikolojik bir durumdur ve gebelik sırasında normal bir durumdur. Ancak, hamile kadınların doğru ve dengeli bir beslenme alışkanlığı geliştirmeleri son derece önemlidir. Gebelik sırasında, bebeğin sağlıklı gelişimi için yeterli besin alımı gereklidir ve bu nedenle düzenli olarak yeterli miktarda protein, karbonhidrat, vitamin ve mineral içeren gıdalar tüketmek önemlidir. Hamile kadınlar, aşermelerinin yarattığı istekleri karşılamak için sağlıklı yiyecekler seçebilirler. Örneğin, hamile kadınlar, karbonhidrat ihtiyaçlarını tahıllar ve sebzelerle karşılayabilirler. Yine de, gebelik süresince doktorları tarafından önerilen diyet planına uyulması en iyi yol olarak önerilir. Sonuç olarak, hamilelik döneminde aşermeler normal bir durumdur, ancak gebelikte doğru ve dengeli beslenme son derece önemlidir. Hamile kadınlar, sağlıklı yiyeceklerle aşermelerini yönetebilirler ve bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişmesini sağlayacak şekilde uygun bir diyet planına uyabilirler.